Konsantrasyon tam olarak nedir?
Pek çok kişinin dert yandığı, çocuğuyla ilgili şikayetlerde bulunduğu bu konsantrasyon bozukluğu dediğimiz şey nedir, acaba? Öncelikle konsantrasyonu tanımlamak daha doğru olacak galiba. Konsantrasyon, süresi kişiden kişiye değişebilen, ilgisine, beğenisine kısacası yaptığı işe göre de değişiklik gösterebilen, kişinin bir konu üzerinde zihinsel olarak belli bir süre odaklanabilmesidir. Günümüzde insanlar konsantrasyonu sağlayamamaktan dolayı işinde, ilişkilerinde, okulunda başarısızlığa uğramaktadır.
Aslında konsantre pek çok terimin başına da konmakta. Konsantre içecek ve yiyecekler. Orada bahsedilen maddenin yoğunludur. Psikolojide söz konusu olan şey ise zihnin bir konuya yoğunluğudur.
Bir kişide konsantrasyon bozukluğu olup olmadığı nasıl anlaşılır?
- – Yaptığınız işe kendinizi veremiyorsanız,
- – Dış etkenlerden çok sık dikkatiniz dağılıyorsa,
- – Okuduğunuz ya da dinlediğiniz konuları anlamakta güçlük yaşıyorsanız,
- – Şık sık dalıp gidiyorsanız,
- – Eşyalarınızı çok sık kaybediyorsanız,
- – Karşınızdaki insanın anlattıklarını dinleyemiyorsanız,
- – Ders çalışırken ya da kitap okurken uykünüz geliyorsa,
- – O an yaptığınız iş dışında başka şeyler düşünüyorsanız,
- – Yapılan işi bitirme güçlüğü yaşıyorsanız,
- – Dikkatinizi ayrıntılara veremiyor ve çok sık hata yapıyorsanız,
- – Yapmak zorunda olduğunuz görevlerle ilgili unutkanlıklar yaşıyorsanız,
Sizde ‘Konsantrasyon Bozukluğu’ var demektir.
Çok sık görülür mü?
Konsantrasyon bozukluğunda fizyolojik, genetik ve çevresel faktörler hep birlikte ya da ayrı ayrı etkili olabilmektedir. Konsantrasyon bozukluğu son yıllarda daha çok gündeme gelen bir konu ya da önceden bir isim konamamıştı. Mutlaka geçmiş yıllarda da okul başarısızlığı ile ilgili sorunlar yaşanıyordu ama nedenleri üzerinde durulmuyordu. Ya da bu kadar çocuk odaklı bir toplum değildik. Okulda başarılı olan okula devam eder, olmayan da işe verilirdi. Buna sebep olan faktörler üzerinde durulmazdı.
Araştırmalar sanırım görülme sıklığının yüksek olduğu yönünde. Bende gelen danışanlarımdan yola çıkarak bu durumu destekliyorum.
Tek başına dikkat dağınıklığı ya da konsantrasyon bozukluğundan söz edilebileceği gibi başka hastalıklara (fizyolojik ve psikolojik) da eşlik ettiği gözlenmektedir. Depresyon, obsesif kompulsif bozukluk, kaygı bozuklukları gibi psikolojik hastalıklara eşlik etmektedir.
Erkeklerde mi yoksa kızlarda mı daha çok görülür?
Konsantrasyon bozukluğunun erkeklerde daha sık görüldüğünü düşünüyorum. Neden mi? Bu araştırma sonuçlarından çıkan bir sonuç olmakla birlikte, benim tespitimi de paylaşmak istedim. Konsantrasyon bozukluğunun belirtilerini sıralarken fark ettim. Kadınlar konuşurken genelde erkekler dinliyor gibi görünür ama dinlemezler, verdikleri randevuları unuturlar, sizle konuşurken diğer kızı nasıl ayarlayabileceğini düşünürler gibi… Bu örnekleri çoğaltabiliriz. Konsantrasyon bozukluğunun sebepleri nelerdir? (uykusuzluk vs. gibi)Konsantrasyon bozukluğu bazı psikolojik hastalıklarda ya da kullanılan ilaçların yan etkileri olarak görülebildiği gibi kimi zamanda yapılmakta olan işi isteksiz yapmaktan da kaynaklanabilir. Özellikle ders saatlerinde dersi dinlerken, teneffüste sevgiliyle yapılan konuşmaya dalıp gitmek derse olan konsantrasyonu etkiler. İlginin başka bir alana kayması ya da gerçekte başka bir yerde olma isteği bunlara sebep olabilir.
İş yerinde eşi ile yaptığı tartışmaya ya da ev işlerini programlamaya çalışmakta olan bir kadının iş konsantrasyonu olumsuz etkilenir. Aile yaşamındaki olumsuz olaylar, duygusal açıdan yaşanan sorunlar konsantrasyon bozukluğuna sebep olur.
Bazı fizyolojik hastalıklarda özellikle kansızlığın da konsantrasyon bozukluğuna yol açtığı bildirilmektedir.
Ayrıca konsantre olamama ya da dikkati yoğunlaştıramama bir bozukluk olup, insanın performansını olumsuz yönde etkiler. Yetenekleri ve zihinsel aktivitelerini yeterince kullanamamasına sebep olur. Çevresel faktörlerin etkisinden kaynaklanabileceği gibi insanların kişilik yapıları da önemli bir etkendir. Aceleci, kaygılı, takıntılı ve stresli insanlarda konsantrasyon sorunu ile daha sık karşılaşılır. Hatta başarı odaklı kişilerde başaramama kaygısı ile yapacağı işe konsantre olamamaktadır.
Olumsuz bir olay yaşayan mesela sevgilisi tarafından terk edilen bir genç kendini ders çalışmaya veremez. Aklında sürekli geçmişte sevgilisi ile yaptığı şeyler, onun özlemi vardır. Kitap okurken, ders çalışırken hayallere kapılıp gider. Bir de bakar ki aynı sayfada ve ne kadar okumak için gayrette gösterse anlayamamaktadır.
Gece geç saatlere kadar bilgisayar başında oturup, uykusuz kalmak da okulda derse konsantre olmamızı engeller.
Çoğu zaman aileler çocuğunun bilgisayar ya da televizyon başında saatlerce oturabildiğini ancak dersi dinlemek de güçlük çektiğini ifade etmektedir. Kendi yeteneklerinin kullanılmadığı pasif bir etkinlik olan bu tür durumlar konsantrasyonun da sorun olmadığını göstermez.
Bunların yanı sıra kişinin kendini tanımaması ve ilgi ve yeteneklerine uygun olmayan hedefler belirlemiş olması da dikkatinin dağılmasına ve her şeyden çabuk sıkılmasına sebep olur. Bundan dolayı önce kişinin kendini tanıması ve doğru hedefler belirlemesi gerekir. Bazen ailelerin ‘kızım ya da oğlum ilgisini çeken bir şey olursa dikkatini veriyor, ama benim söylediğim bir şeyi anlamakta zorluk çekiyor’ gibi serzenişlerde bulunabilir. Bu olaya güzel bir örnek diye düşünüyorum.
Konsantrasyon bozukluğu nasıl tedavi edilir? Bunun için hangi yöntemler kullanılır?
Konsantrasyon bozukluğu yaşayan kişi bu sorunla baş etme güçlüğü yaşıyorsa bir uzmandan destek almalı. Buna sebep olan faktörler gözden geçirilmeli. Konsantrasyon bozukluğunun ortaya çıkmasına sebep olan hastalıklar varsa önce bunlar tedavi edilmeli. İlaç tedavisi gerekebildiği gibi, bir takım egzersizlerle ve konsantrasyon bozukluğunu tetikleyen olumsuz faktörleri ortadan kaldırarak bu durumla baş edilebilir. Aile yapısı, kişilik özellikleri dikkate alınarak tedavi planı oluşturulur.
Tedavi edilmezse ne tür sonuçlara yol açar?
Konsantrasyon bozukluğu tedavi edilmezse akademik yani okul başarısını düşürüyor. Tabii sadece okul başarısını olumsuz etkilemiyor. Arkadaş ve aile ilişkilerini bozuyor. Arkadaş ile yapılan aktivitelerde dikkatini yoğunlaştıramadığı için uyum sorunlarından kaynaklanan tartışmalar yaşanıyor. Aile büyüklerinin söylediklerini dinleyememek ya da unutmak, onlarla olan ilişkiyi bozuyor.
Kafein kullanımı (örneğin kahve içmek), konsantrasyonu artırır mı? Ya da bunun için tüketilecek başka bir içecek/ yiyecek var mı? Kafein tüketiminin bir sakıncası var mı?
Kafein kullanımı kısa süreli uyaran etkisi yaratabilir. Ancak çok fazla tüketildiğinde olumsuz etkileri çok daha fazladır. Aşırı uyarıcı etkisi nedeni ile uykusuzluk yaratabilir. Ertesi gün uykusuzluk nedeni ile konsantrasyon olamama durumu yaşama olasılığınız artış gösterebilir. Tüketilecek yiyecek ve içecekler konusunda belki de bir diyet uzmanından yardım almak faydalı olabilir.
Dikkatimizi toplayabilmek için neler yapmamız gerekir?
Her insanın konsantrasyon süresinin farklı olduğunu söylemiştik. Eğer bu sürenin farkında iseniz, dikkatinizin dağıldığını fark ettiğiniz an kısa süreli aralar verin. İlginin dağılmasına sebep olan gürültü ya da uyaranları ortadan kaldırabiliriz. Ders çalışırken dikkatinizin dağıldığını ve çok sık ilginizin başka şeylere kaydığını fark ediyor ve hayallerde çok uzun süre kalıyorsanız, dikkatinizi tekrar derse yöneltmek için sizi uyaracak bir araçtan mesela saatten yararlanabilirsiniz. Günlük planlar yapabilirsiniz. Aile bireylerinden ve öğretmenlerden bu konuda destek almak uygun olur. Uyku saatlerine ve yediklerinize, içtiklerinize dikkat etmelisiniz.
Konsantrasyon bozukluğu yaşayan kişileri yaptığı olumlu şeyleri ortaya koyarak cesaretlendirmeliyiz. Sürekli eleştiride bulunmak kişinin odaklanmasını ve motivasyonunu olumsuz etkiler. Spor performansı artıran bir durumdur. Bu konuda destek olunmalı.
Tek başına çalışırken odaklanma güçlüğü yaşanıyorsa, grup içinde çalışma ortamları yaratılabilir.
Ders çalışırken konsantrasyonu nasıl sağlarız?
Yukarıda da belirttiğim gibi ders çalışırken ortamın sakin, dikkatinizi dağıtacak uyaranlardan arındırılmış olması gerekir. Ayrıca dikkatimizin dağıldığını fark ettiğimiz anlarda kısa süreli aralar vererek zihnimizi dinlendirmeliyiz. Dinlenmiş ve zihnimizi boşaltmış olmak konsantrasyonu artırır. Çalışırken ‘şu an’ ile başlayan ve ‘yorum’ ile biten cümleler kurmak sizin o ana odaklanmanızı sağlayacaktır. Örneğin, ‘şu an kitap okuyorum’ gibi. Sevgilinizle ilgili hayalleri verdiğiniz aralarda kurabilirsiniz. Ders çalışmak bedensel olarak hareketsiz kalınan bir durumdur. Sürekli masa başında oturmak sıkıcı gelebilir. Kısa aralıklarla yürüyüşler yapmak konsantrasyonu artırır. İlgimizi çeken konularla derse başlamak, aralara çok da sevmediğimiz konuları serpiştirmek motivasyonu artırır.
Çalışma ortamının nasıl olması gerekir?
Çalışma ortamının sizi olumsuz etkileyecek uyaranlardan arındırılmış olması önemlidir. Çalıştığınız derse ait materyallerin bulunmasına dikkat edin. Çalışmak zorunda olduğunuz diğer derslere ait kitapları da ortada bırakırsanız telaşlanabilir, birini bitirmeden diğerini nasıl çalışacağım diye panikler yaşayabilirsiniz. Planlı ve düzenli olun. Kafa karışıklığı insanın masasının ve çalışma ortamının da karışmasına sebep olur.
İnceleme Bırak