Size dünya tarihinin gerçek öykülerini anlatırken ilk insanların başlarından geçenlerle başlamayı çok isterdik. Ancak ilk insanların yaşayışları hakkında çok az şey biliyoruz. Yazılı belgelerin bulunmadığı zamanlarda yaşayan insanlar hakkındaki bilgilerimiz kesin değildir. Bunun için bilginler bu devre, tarih öncesi, demişler ve tarihin konusu dışında bırakmışlardır.
İlk insanların günümüzde aşağı yukarı yarım milyon yıl önce yaşadıkları sanılmaktadır. Çok uzun bir süre aile toplulukları halinde yaşayan bu insanlar, günümüzden elli bin yıl önce daha büyük topluluklar halinde birleşmeye başlamışlardır.
Yaşantılarını sürdürebilmek için yararlanacakları araçları, taşları yontarak yapan ilk insanlar, sonraları bu araçlarını cilalamaya da başlamışlar ve böylece daha etkili sahlar elde etmişler. ateşi bularak soğuğa karşı korunmuşlar. Köy topluluklarını kurmuşlar ve tarımla uğraşmaya başlamışlar. Bitki liflerinden giysiler ve ev eşyaları yapmışlar.
Ateşin bulunması, insanlık için çok önemli bir olaydır.
Çakmaktaşı dediğimiz taşları birbirine vurarak yada iki odunu birbirine sürterek elde edilen ilk ateş, insanları soğuktan korumaya başladığı gibi, onların yiyeceklerini pişirmelerini de sağlamıştır. Ateş, daha sonraki devirlerde bir uygarlık aracı olarak kullanılmaya başlamış, madenlerin eritilmesi ile Maden Devri açılmıştır.
Taş Devri insanları toprağın ısınınca sertleştiğini anlayınca, çamurdan yaptıkları çanak çömleği pişirip su ve yemek kapları sağlamışlar.
Hayvan kemiklerini sivriltip bir ucuna bir delik açarak iğne yapmışlar ve bununla giysilerini dikmeye başlamışlar.
Bu devirde yapılan buluşların en önemlileri den biride kuşkusuz tekerleğin buluşudur. Tekerlek, insanlığın güç işlerini kolaylaştıran ilk büyük buluştur. Tekerlekle yapılan arabalar, insanların büyük ağaçları, kayaları ve avladıkları büyük hayvanları kolaylıkla taşıyabilmelerini sağlamış, daha sonraki yıllarda yapılacak makinelerin bulunuşuna öncülük etmiştir.
İnsanların ilk kullandığı maden bakırdı.
Sonraları kalay, kurşun ve altın kullanıldı. Demir bulununca öteki madenler yavaş yavaş önemini yitirdi.
Günümüzden altı bin yıl öncesine kadar süren bu karanlık devirler, yazının kullanılmaya başlamasıyla aydınlığa kavuştu.
İnceleme Bırak